1 Eylül 2008 Pazartesi

KIŞ BAKIMI

Cuma günü Babam ve Annem umreye gideceklerinden öğleden sonra izin alarak Gönen'e gittik. Babamları umre yolculuğuna uğurladık.

Cumartesi sabah arıların yeni yerine çocuklar ile beraber gittik. Arılar gayet güzel çalışıyorlar. İki günümüz var pazar günü saat 17.00 ye kadar kontrollerini ve işlerini bitirmemiz gerekiyor.Hazırlıkları yapıp kontrollere başladık. Anasız arılar tespit edildi. Fazla petekler toplandı. Katlar alındı. Cumartesi akşama kadar 110 kovanın kontrollerini bitirdik.Az ballı toplanması gereken çıtaları ayırdık onları akşam üzeri arılıktan 500 metre uzak bir çalılığa indirdik arılar kısa sürede buldular. Çevrede benim arılardan başka arı yok. Arılar çerçeveleri temizlemeye başladılar. Ertesi sabah alınacaklar.

Arılar güzel yavru yapmışlar. 2 sefer perizin vermemize rağmen hala varoo var. Tekrar ilaçlama yapılacak. Kemerler düzgün oluşturulmuş.






İtalyan ana yumurtamaya son hız devam ediyor.


Arıların genel durumu fena değil. Tahminime göre 130 civarında koloni ile kışa gireceğiz. Arılarım şu an Mısır ve yoncanın bulunduğu bir bölgedeler.

Bizim körükçü. Bu gün iyi çalıştırdık. Elden iki arı ısırmış biraz şişmiş. Ofuldanıyor. Kaçmaya yer arıyor ama kurtuluş yok. Canı oyun istiyor. Biraz paranın nasıl kazanıldığını öğrensinki derslere iyi çalışsın. Çok zeki bir oğlan çalışmak zor geliyor.


Bizim büyük oğlan Abdussamed bu yaz arıcı oldu artık Kalfalığa yükselttik. Ben Trakyaya gidemediğim için dedesi ile arılara o baktı.


Kenar çıtalar ful bal ve polen ile doldurulmuş. Bu çıtalar erken ilk baharda çok işimize yarayacak.







Arıların şu anki yerleri.


Pazar sabahı kalktık. Hava bulutlanmış ve şiddetli rüzgar var. İlk iş dün çalılığa arıların temizlemesi için bıraktığımız petekleri almak oldu. Üzerlerinde arı kalmamış zaten rüzgardanda tepişemiyorlar. Arılardan anasız olanlara kutulardaki analar verilecek. Kalan 40 arının kontrolleri yapılacak. Bitmesi lazım.


Öğlene kadar anasızlar bir daha elden geçirildi. Anasız kovanlardan birinde genç ana bulundu hemen kapatıldı. Diğerlerine ana verildi. Bir kaç kovanda kışı geçirmesi zor anasız kovanlar birleştirildi.


Kontrolü yapılacak arılara öğleden sonra geçtik. Çerçevelere zor bakıyoruz. Rüzgar dahada şiddetlendi. Artık sadece ana varmı yokmu onu anlayıp kapattık. Anasız çıkanlara gerekli müdahale yapıldı.


17.00 de Gönen'e döndük. Hazırlanıp Burhaniye' ye yola çıktık.

10 Ağustos 2008 Pazar

TRAKYA MACERASININ SONU

Bu sene arıları Trakyaya bir götürdüm, bir daha gidemedim. Sizlerinde bildiği gibi Yüksek Lisans hedefim vardı. Sınav hazırlığı, başvurular, kayıtlar, Yabancı Dil Sınav hazırlığı birde amirimin iki sefer izne çıkması o izinli olunca iş başında olma gerekliliğim bir türlü arıların başına gitme imkanım olmadı.

Allah razı olsun Babamlar ve bizim çocuklar işi devam ettirdiler.Arıların bakımını sağımını yaptılar.

Bu akşamda arılar hazırlanıp Trakyadan kamyona sarıldı ve yeni yerlerine yerleştirildi. Arıları mısır ve yoncanın bol olduğu bir yere indirdiler.

Tabi ben yine gidemedim. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Bölümüne girmeyi başardım. Allah izin verirse Din Eğitimi alanında Yüksek Lisans yapacağım. Ülkemizin Din Eğitimi Uzmanları konusunda çok sıkıntısı var. İnşaallah bu bölümü bitirip ülkemiz ve gençliğine bir şeyler verebiliriz. Hedefim bu yönde. 15 Ağustosta Dil Sınavı yapılacağından arıları taşımaya gidemedik.

Bizim oğlan çok işe yarıyor. Artık büyüdü arıları sarıp Gönen' e getirdiler.

Artık kışlık bakım zamanı. Geçen hafta bal çekildikten sonra hemen Perizin verildi. Haftaya fazla petekler toplanıp şerbete geçilecek.

6 Temmuz 2008 Pazar

İZMİR SEYAHATI

Cumartesi günü İzmir'e gittim. Altınovayı geçtikten sonra ayçiçek tarlaları gözüküyor bende hemen fotoğraf makinasına sarıldım fotoğraflarını çektim.










Halk dilinde şöyle bir söz var. "Arıyla karıyla uğraşılmaz" Bana bu sözü çok söylerler bende şunu söylerim. Maharet arıyla karıyla uğraşmak. Diğer işlerle herkez uğraşabilir. Arıcılar mubarek insanlardır. Arı ile karının derdini çekiyorlar.

İzmir'e Dokuz Eylül Üniversitesine Yükseklisans başvurusu yaptım. Allah izin verirse Yükseklisans yapmak istiyorum. Siz mubarek insanlardan dua bekliyorum.

Öğleden sonra hac arkadaşım değerli dostum Karabağlar Kaymakkuyu Camii İmam-Hatibi Yazar Nusrin UNALAN hocamı ziyaret ettik. Hasret giderdik.

İzmir' in en yüksek minaresi üç şerefeli 60 metrenin üstünde.






30 Haziran 2008 Pazartesi

VER ELİNİ TRAKYAYA

Cuma günü mesai saati sonuna doğru izin alarak hızla Gönen' e doğru yola çıktım. Bu akşam arıları Kapıdağ'dan alıp Tekirdağ Malkara' ya ayçiçeğine götüreceğiz. Gönen' e ulaşıp babamın panelvanı hazırlayıp dağa arıların yanına ulaşmak akşamı buldu. Arılar daha önceden hazır olduğu için fazla iş yok. Hemen körükleri yaktık. İlaveli arılardan bir bölümü sıcaktan dışarıda toplanmış. Körükle onları toparladık. Akşam namazını kılıp kovanları kapatmaya başladık. Arılar çekilmişler kovanlara. Benim tek korkum yerlerde ve polen çekmecelerinde kalan arılar. Kapıdağda kestanede çok fazla sayıda arı dışarıda kalıyor. İnşaallah bu sene olmaz.

Kovanların balını çekemediğimi daha önceki yazımda belirtmiş idim. Çekme imkanımız olmadı. arılar çok fazla saldırıyor.Yağmacılık yapmak istiyor idi. Bizde seri bir şekilde peteklerin bir bölümünü oğul arılara aktardık. Kovanların üstüne örtü tahtası yerine sinek teli koyarak kovan içindeki hava sirkülasyonunu arttırmaya çalıştık.

Arıları sar bağla saat 24.00' e yaklaştı. Allah'a şükür korktuğum başıma gelmedi dışarıda doğru dürüst arı kalmamış. Kovanlarımda düzgün imal edildiği için çıkan olmadı. Babamın panelvanıda götürüyoruz. Ekibin bir bölümü Trakyada kalarak kestane balını sağacaklar. Gemiye ulaştık. Biz yolda mola verince kamyon bizden önce gemiye ulaşmış. Çok şükür hiç beklemeden gemiye binmiş ve gemi hemen hareket etmiş. En büyük korkum gemiye binişte sıra beklemek idi. Arılarda bal olduğu için ve kovanlarda arı mevcudu çok olduğu için yanmasından korkuyor idim. Gemi o kadar beklememişki bizim kaptanın oğlu Levent bir iş için geminin biraz ilerisinde imiş gemiye yetişememiş. Biz arkadan geldiğimizden onuda alarak karşıya geçtik. Bizim gemide çok kalabalık idi. :)))) Bir bizim panelvan bir de boş bir kamyon. Yolda kamyona yetişerek muavini teslim ettik. Koru Dağı yarıladığımda şu mola yerinde durup bir elimi yüzümü yıkayayım uykumu açayım dedim. :) Arabayı durdurdum kapıyı açtım oda ne arabanın altından cazırtı sesi ve duman. Su akıyor. Araba hararet yapmış allahtan durmuşum giderken hiç anlamamışık. İbreye baktım yarıda duruyor şaşılacak şey herhalde ibre bozuk. Zaten arabanın elektrik sorunları vardı. Bizim usta geçinen zevat nasılsa bir türlü gideremedi.(((: Para almayı güzel biliyorlar. Üç kağıtçılar tam yapmıyor. Tekrar gelsin. Bulurlar. Enayi vardı karşılarında ben kapısını açmam bundan sonra (babamı bilmem).

Biraz motoru soğuttuktan sonra karbüratörün kapağını açarak su ilave ettik. Yavaş yavaş yola koyulduk. Ekibi önden gönderdik. Onlar varıp arıyı indirsinler. Biz yetişebildiğimiz yerde yardım ederiz. Allah' tan yolda bir daha hararet yapmadı. İndireceğimiz yere ulaştık. Bizimkilerde ulaşmışlar daha ipleri yeni söküp kapakları açıp 5-10 kovan indirmişler.













Bizim delikanlı artık baya büyüdü çok işe yarıyor. Arabadan kovanları o ve Levent verdiler.

Güneşte ufuktan gözüktü acele etmek lazım. Seri bir şekilde kovanları indirdik. Biz indirmeyi yaparken bir taraftan kovanların uçuş delikleride açılmaya başlandı. Bekletmemek lazım arılar indirilince uçuş deliğine yüklenip içeriyi havasız bırakabiliyorlar. Kovanlar indirildi. Uçuş delikleri açıldı. Hayret arılar o kadar sakinki ben doğrusu hayret ettim. Gece indirdiğimizde kovanların her tarafı arı oluyordu. Çok az uçuşan var önlerinde çok az bir arı var.



Allah'a şükür korktuğum başıma gelmedi. Bir kamyon arı sardım bir tane arı tarafından ısırılmadım. Bu kadar rahat bir arı sarımı yaşamadım. Şunu da söylüyeyim kovanlar okkalı idi. Belime halterciler gibi plaska bağladım. :))) İki katlı kovanlar baya zorladı. Arıların önünde yanma eseri yok. Bu gün belli olur hasar olup olmadığı.

Artık şöyle güzel bir kahvaltıyı hakettik. Kahvaltı yaptık. Bilader ile ikimiz Gönen'e döneceğiz bizim ekibin kalanı arıların yanında kalacaklar. bu gün arılara dokunulmaz. Bütün gecede uykusuz kaldık.

İlginç bir film izledik bu arada. Bir çayır kuşu arıların üzerine geldi baktım Benim arılardan biri peşine takılmış. Biraz gitti geri döndü bu sefer üç olmuş peşindeki arı. Tekrar geri döndü. Bu sefer beş olmuş. Bi aşağıya gitti hayvan yine geri döndü bu sefer on civarında arı peşine takılmış. :)))) baya güldük zavallı kuşun haline.

Benim arıları koyduğum bölgede ayçiçek daha açmamış. Tarlaların içinde bir iki açmış kafa gözüküyor. Arıları koyduğum yere yakın köy merası var burada bol miktarda çakır dikeni ve mor diken var. Daha değişik türde çiçekler var. Arı boş kalmaz.



Malkara' dan Keşan tarafına geçince yavaş yavaş açmaya başlayan ayçiçekler görünmeye başladı. Korudağdan inice açmış bayağı tarla var.




İnşaallah bol bol nektar akımı olur. Hepimizin yüzü güler.

Bu ayçiçek fotolarını otobüsün camından çektim ama gfüzel çıkmış.







Öğleden sonra saat 15.00 civarı Gönen'e ulaştık.

Hemen şöyle bir şeyler yiyip kafayı bir vurduk saat19.30 da zor kalktım. Baya yorulmuşuk.

Pazar sabahı evin bahçesinde dört tane eşleştirme kovanı vardı. Kontrollerini yaptım. Analar faaliyette çok lazım olacaklar. Dağda ana değiştiren kovanlar var. Fakat ana olup olmadığını tespit edemedik. Şimdi onlaradan anası olmayan çıkarsa bunlar kullanılacak.

Akşam ekip telefonla arandı durumlar soruldu. Arı kendini toparlamış. Stresi atmış. Kovanlarda bir anormallik yok çok şükür. Bal sağımına başlamışlar. Arılar birşeyler bulmaya başlamışlar.

27 Haziran 2008 Cuma

GÖÇ BAŞLADI

Akşam Ali Osman ÇALIK bey efendiden güzel haberler aldık. Ayçiçekler açmaya başlamış. Maraton başlıyor.

Bu akşam Allah izin verirse arıları Trakyaya götüreceğiz. Kovanlar hazırlandı. Herşey iyi durumda arılarımın büyük bölümü istediğim durumda. Kestanede fena değildi. arılar katları doldurdular.

Tek kötü tarafı bal yeterince olgunlaşmadı. Kestanede artık tamalandı sayılır. Bundan sonra dağda balı alma imkanı yok. Bizde arıların üstündeki baskı tahtalarını aldık. Yerine sinek teli taktık. Polen tuzaklarınıda yolculuk sırasında çıkararak arıların rahat yolculuk yapmalarını sağlamaya çalışacağız.

Şimdi diyeceksiniz ki çok riskli ama başka çare yok. Balı dağda sağma imkanı yok. Balı ancak gece alabilirsiniz. Gündüz kovanı açma imkanı yok. Yağmacılığa hazırlar. İnşaallah kazasız belasız konaklayacağımız yere Malkara' ya ulaşırız.

23 Haziran 2008 Pazartesi

KAPIDAĞ

Cuma günü yine Gönen'in yolunu tuttuk. Arılarımız Kapıdağda kestane ve ıhlamurda.

Cumartesi sabah erkenden kalkıp malzemeleri yükledik. ver elini kapıdağa. Düzlerden dağa çıkmaya başladık hava atıştırmaya başladı. Planımız arıların yanına gidip hem kontrol etmek hemde olmuş, arının sırlamış olduğu çerçevelerdeki balı sağmak.
Arılığa vardık malzemeleri indirdik çok şükür hava açtı. Geçen hafta yağan yağmurdan bir kısım kestane çiçekleri dökmüş. Çok şükür vergi geliyor arılar çalışıyor. Körüğü yaktık. Bismillah deyip kovanı açtık maaşallah kat balla dolmuş. Alabilirmiyiz diye baktık sırlanmış çerçeve yok. Hadi alıp zayıflara vereyim deyip bir silktim. Ballar aktı. Almanın imkanı tok. Artık ya ilave atacağız arıların büyük bölümüne veya uğraşıp zayıf oğullaraa petekleri dağıtacağız. İkinci şıkkı yaptık. Kuvvetli arılardan dörder beşer çerçeve çekip zayıflara dağıttık. Arılar bakım yaptırmıyorlar hemen açık kovana saldırıyorlar. Hayret bir çey dışarıdan nektar geliyor. Arılar iyi çalışıyorlar ama açık kovana saldırıyorlar. Allahtan ekip kalabalık hızlı bir şekilde hareket ediyoruz. Arılar biraz fazlaca taarruza geçtimi hemen bırakıp oğulların bulunduğu bölüme geçerek şaşırtmaca yapıyoruz.Biraz durdukmu herşey normale dönüyor.






Oğulları koyduğum bölüm.



Boyanacak kovan varmı. Kapakları boyadı Babamlar. Bundan sonra sıcaklıklar artacak iyice kapakları boyayarak güneşin etkisini biraz azaltabiliriz.

Çevrede değişik çiçekler var. Bu sarı çiçeği arılar çok ziyaret ediyor. Polen alıyorlar.


Bu çiçekte pamucak arılar bol bol ziyaret ediyor.

Tabi böğürtlenleride unutmayalım.



İş sonu oh be nihayet bakımı bitirdik. :)

Öğleden sonra arılar kovanların dışın taşıyorlar. Çalışma hızlanmış vaziyette.

Kestaneler artık çiçeklenmeyi tamamladı. Yakında çiçekleri dökecekler.





Arılarımı koyduğum eski yol. Daha önceden burası yol idi. yeni yol yapılınca bu yol çalışmıyor.

Gönenli arıcılarımızdan Veysel ÇARŞI' nın arılığında Babam ve Bilader.

15 Haziran 2008 Pazar

MUTLULUK

Dostlar neşemiz yerine geldi. Haberler çok iyi.

Bu hafta arıların yanına gidemedim. Cumartesi 2008 hac organizasyonunda görev alabilmek için Bursa'ya mülakata gittik. Bir gün içinde o yol tepilmez.

Babamlar arıların yanına gittiler. Bu akşam döndüler. Daha doğrusu dönmek mecburiyetinde kaldılar. Çok yağmur yağmış Kapıdağa. O kadar yağmışki az daha arı kovanlarının bazılarının ağzını mil kapatacakmış. Babam yol yapmış suyu kesmiş. İyiki orada imiş. Bal akımı çok güzel diyorlar. Bal sağımı yapmış idim bir hafta önce hiç almamışız sanki diyorlar. İnşaallah yağmurdan sonra nektar akımı kesilmezde güzel bal alırız.

Bereketli bol nektarlı bir yıl olması dileğiyle görüşmek üzere!